Kimi tarihçi ve seyyahlara göre Arap, kimilerine göre
Türk olan bir alperen. Arapların Emeviler devrinde yaşayan tarihi kahramanı
Abdullah Battal’la isim benzerliği olduğu düşünülürse Battal Gazi'nin gerçek
bir Türk kahramanı olduğunu söylemek gerekir.
Ömrünü Bizanslılar'la savaşarak geçirmiştir. Gazilerin
önderi oluşunun yanında ermiş olması diğer bir yönüdür. Battal Gazi bunların
yanı sıra, yenilmezliği, cömertliği ve yardımseverliğinden dolayı nesilden
nesile söylene gelmiş atı ve kılıcı ile de zihinlerde yer tutmuş bir
serdengeçtiler başıdır. Türk tarihinde cihad ruhunu yaşatan efsanevi bir hale
bürünmüş, güç üstü haller sahibi bir kimsedir. Bu yüzden hayatı
menkıbeleşmiştir. Ebu Muhammed Cafer bin Sultan Hüseyin bin Abbas el-Haşimi
Türk menkıbesine göre Malatya’da doğmuş ve Abbasiler zamanında yaşamıştır.
Nerede öldüğü belli değildir. Anadolu’da Seyyid Gaziden başlayarak Doğu
Türkistan’a kadar onun için birçok türbe ve makamlar vardır. Halk muhayyilesi,
İslamiyet için rumlara karşı savaşından dolayı, Peygamber efendimizin
sülalesinden geldiğini kabul etmiş ona seyyid sıfatını vermekten çekinmemiştir.
Çeşitli kaynaklar 742-43 (H.121-123) yılında öldüğünü kaydederler.
Anadolu’da İslamiyet için canla başla savaşması, İslam
ruhuna bürünerek onunla şekillenmesi hayatının destanlaşmasına sebeb olmuş ve
Anadolu Türklüğünün yanı sıra, bütün Türk dünyasına Seyyid Battal Gazi
Destanı'nı kazandırmış, böylece Türk kültür tarihi içinde, müessir bir yer
tutmuştur. Şahıs olarak destanının yanında Türk halk şiirine de geniş bir
şekilde konu teşkil etmiştir. Hacı Bektaş Veli hazretlerinin bile onun makamını
ziyaret ettiği Velayetnamesi’nde zikredilmiştir. Hatta Evliya Çelebi,
İstanbul’daki Kız Kulesi’nin, Kral Kantur’un kızını Battal’dan korumak için
onun Şam’da bulunduğu bir zamanda yaptırdığını yazmıştır. Bilindiği gibi bu
alperenler devrinde kayser kızları, İslam savaşçılarına gerekli kolaylıkları
gösterirler ve kalelerin içten fethedilmesini sağlarlardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder